Paşa Masöz
Paşa Masöz Yol yokuş aşağı olmasına rağmen hızlı gitmiyorduk; soğuk ve karın ortasında bizi sıcak tutacak şeyleri bırakmaya cesaret edemediğimizden yanımızda ağır battaniye ve sallan da götür- -661- mek zorundaydık. be Bu çok sakin çevre, katedralin gölgesinde uyuklayan, günlük kokularıyla, ilahi ürpertileriyle dolu bu küçük ev, nereden koparıldığı belli olmayan, daracık bahçenin mistik toprağına daldırılan bu vahşi dölün yavaş yavaş düzelmesine yardım ediyordu; orada, gündelik çalışma ile, uyuklıyan mahalleden bir ses bile yansımadan dünyadan habersizlikle geçen düzenli hayatın da etkisi vardı. Hıçkırıklarla boğuluyordu; Hubertlerin ayağına kapanmış yalvarıyor, kekeliyor, kendisini sokaktan evlerine almakla hata işlediklerini, onların ekmeğini yemeye layık bir insan olmadığını söylüyordu. Öfkesi ve aksiliği tuttuğu, hiçbir şeyle yola getirilemediği bir gün, çekmenin ta içini karıştırdığı sırada, küçük cüzdanın karşısında kendinden ge-çivermişti. Hubertine, o günden sonra, onu sıkıya ...