Ulus profesyonel masöz
Ulus profesyonel masöz
) Böylece Marx, bay Mihaylovski in ona Rusya ın özel gelişme çizgisi fikrinin bir muhalifi gözü ile bakmaya hiçbir hakkı olmadığını, çünkü kendisinin bu fikri paylaşanlara da saygı duyduğunu söylüyor; ama Gelgelelim top mevziinde gördükleri topçuların, şimdiden gömülmüş oldukları için gömülmelerine bile gerek kalmayan, ezik, biçimsiz, parçalanmış gövdeleri kafasındaki sorulara ölüm sessizliğiyle karşılık veriyordu. «Emir verirken çok bağırın, Teğmen Yoldaş!» Adamlarının bakışlarını, seslerini aklından çıkaramıyordu Kuznetsov; ölmüş olmaları inanılacak şey değildi. O birkaç saniye içinde, bütün top mürettebatını, henüz doğru dürüst tanımaya fırsat bulamadığı takım arkadaşlarını kaybetmişti; ayçiçeği sapını andıran upuzun, çocuksu bir boynu olan Çavuş Çubarikovun, gözlerini uğuşturarak, «Göremiyorum, gözlerime toprak doldu,» deyişini hatırladı; nişancı Yevstigneyevin kararlı, becerikli hareketlerini, telâşsız sırtını, kulağından akan kanın süzülüp kaputun yakasına damlayışını. Ateş etmeye kalkışmışlar mıydı? Alev saçan tank birden ön siperin üstünde belirdiğinde ne yapmışlardı? Yüzleri ne hale girmişti? Olayı uzaktan görmüş, hiç bir yardımda bulunamadan bakmıştı. Niye ayrılmıştı sanki oradan? Zoyayla ikisinin Davlatyanın takımındaki topla atışa başladıkları o birkaç saniye içinde neler olmuştu acaba? Sahneyi gözünün önünde canlandırmaya çalışıyordu. Tankın kırağıyla kaplı siyah gövdesinden ve paletlerin altında ezilen toptan öyle bir ölüm havası esiyordu ki Kuznetsov yanaklarının gerildiğini, belkemiğinde soğuk bir elin gezdiğini duydu.
from ümraniye escort
) Böylece Marx, bay Mihaylovski in ona Rusya ın özel gelişme çizgisi fikrinin bir muhalifi gözü ile bakmaya hiçbir hakkı olmadığını, çünkü kendisinin bu fikri paylaşanlara da saygı duyduğunu söylüyor; ama Gelgelelim top mevziinde gördükleri topçuların, şimdiden gömülmüş oldukları için gömülmelerine bile gerek kalmayan, ezik, biçimsiz, parçalanmış gövdeleri kafasındaki sorulara ölüm sessizliğiyle karşılık veriyordu. «Emir verirken çok bağırın, Teğmen Yoldaş!» Adamlarının bakışlarını, seslerini aklından çıkaramıyordu Kuznetsov; ölmüş olmaları inanılacak şey değildi. O birkaç saniye içinde, bütün top mürettebatını, henüz doğru dürüst tanımaya fırsat bulamadığı takım arkadaşlarını kaybetmişti; ayçiçeği sapını andıran upuzun, çocuksu bir boynu olan Çavuş Çubarikovun, gözlerini uğuşturarak, «Göremiyorum, gözlerime toprak doldu,» deyişini hatırladı; nişancı Yevstigneyevin kararlı, becerikli hareketlerini, telâşsız sırtını, kulağından akan kanın süzülüp kaputun yakasına damlayışını. Ateş etmeye kalkışmışlar mıydı? Alev saçan tank birden ön siperin üstünde belirdiğinde ne yapmışlardı? Yüzleri ne hale girmişti? Olayı uzaktan görmüş, hiç bir yardımda bulunamadan bakmıştı. Niye ayrılmıştı sanki oradan? Zoyayla ikisinin Davlatyanın takımındaki topla atışa başladıkları o birkaç saniye içinde neler olmuştu acaba? Sahneyi gözünün önünde canlandırmaya çalışıyordu. Tankın kırağıyla kaplı siyah gövdesinden ve paletlerin altında ezilen toptan öyle bir ölüm havası esiyordu ki Kuznetsov yanaklarının gerildiğini, belkemiğinde soğuk bir elin gezdiğini duydu.
from ümraniye escort
Yorumlar
Yorum Gönder